29 Ocak 2011 Cumartesi

içim sıkkıııınnnn

Kim bilecek ciğerimde yaram var?
Hoşgeldin ölüm, yüreğimin köşesinde kaşımın üstünde yerin!
Senden korkmayacak kadar onurlu yaşadım!


KARMA KARIŞIK


Aslında çok yazasım var... Sadece zaman bulamamak benimkisi.. gece yarısı uyuyan bi çocuk, harap olan ben ve uyuya kalışlarım sonrası.

Öyle çok şey var ki anlatmak istediğim. Ama hep hüzünlerim bastırıyor mutluluklarımı.Güzel şeylerden bahsetmek istiyorum peşi sıra sürüklesin tüm güzellikleri diye . Oysa yüreğimin ortasına çöken hüzünleri savamıyorum. Tam başlayacakken söze kara gözleri gelip oturuyor kalemimin ucuna. sonra kızımın bloğunda ondan söz ediyorum. Babaya duyulan özlem aşkıma duyulan özlem aşkım varken aşkım yokken................. kendi dağılmışlığım yansıyor satırlara...

Neyse diyerek söze başlamalıyım sanırım. Bu aralar biraz hasta kızım. Dedemiz ve dayımız hasta olunca tabiii kaçınılmaz oldu ama dayıya bakarak bayağı iyi durumdayız. İlaçlarla atlatmaya çalışıyoruz. Hastalığın biraz huysuzluğu olsada ALİ EMİR 'imizin gelmesi neşe kaynağı oldu kızıma da bize de. Bi yandan çok seviyor bebeğim bi yandan hem bebişi hem de anneanne dede ve teyzeyi paylaşamıyor. Yani herkes yalnız Zeynebin. Herkes en çok Zeynebi sevmeli Zeynep ise canı kimi isterse onu. Böyle takılıyor bu aralar. Anlatmaya çalışıyorum ama doğal olarak anlamıyor. IIIııııııı diyor her defasında.

Bu arada sonunda tatile kavuştuk. Biraz zor geçeceğe benzer. Çünkü yarım bırakılmış bir tuvalet alışkanlığımız var başlanacak. Bakalım ilk mesai yarın.Allah bana kolaylık versin diyorum.

Neyseki kuzucuk uyurken iki satır yazmış oldum.

Nasıl başlarsa başlasın cümleler son sözüm hep aynı SENİ ÇOK ÖZLEDİM KOJAJIMMMMM


20 Ocak 2011 Perşembe

TEŞEKKÜRLER SEDACIM


cep telefonuma gelen bir mesaj uyandırdı adeta beni. Bir arkadaşım bebeği için oluşturduğu bloğun linkini göndermiş. Bir türlü göremediğim kızını görmek nasip oldu dostumun. Böylece neden bu kadar ara verdiğimi sordum kendime veeeee ilk fırsatta yazıyorum.

aslında hep bunalım anlarda seöiyorum kendime kalemi kağıdı arkadaş olarak. Babamız yine yok ve biz yine bunalımlardayızz kuzucumla. Alışılır sandığımız ayrılık bizi daha da derinden etkiliyor. Bir de zeynebim dile getirince özlemleri benim için her şey daha da çekilmez oluyor. Kendi özlemlerimi bir yana koyup onun için yanıyorum için için... Babaya küs kızım 'ben baba küşş' 'baba piiisss' en çok söyledikleri. Ama yapacak bi şey yok.Alışmak zorundayız alışmasak da böyle yaşamak zorundayız.

Bütün bunların yanında kızımın acayip dili açıldı. Her duyduğunu öğreniyor o kadar ki öğrenmemesi gerekenleri bile :))) Bu arada bu 2 yaş sendromunu dorukta yaşıyoruz. ne zor şeymiş bu yaaa....


14 Ocak 2011 Cuma

yine yeniden


1 yılı aşkın bir süre sonra tekrar kavuştum bloğuma. Neden vakit bulamamak mı yoksa ruhsuzluk mu bilemiyorum.Bazen böyle olur bana yazamam. Dilim lal olur konuşamam, gözüm kör olur göremem. İşte böyle günler di geçen o bir sene.
Şimdi içimden geldi sıcacık bir merhaba demek istedim.