28 Ağustos 2009 Cuma

Bir türlü çıkamayan dişler kızımı bunca huzursuz yapan beni de uykusuz bırakan. Hiç sıkıntı vermeden bi solukta çıkan dişlere inat bu seferkiler çıkmamaya yeminli sanırım. Kuzucum çok huzursuz özellikle de geceleri. Neyse beyaz incilerimizin bir an önce çıkması temennimiz.


Babamız gideli nerdeyse 20 gün oldu. neyseki internet varda babası kızımın gelişimini görüyor. Canlısı gibi olmasa da onların nette bile kavuşması bana moral oluyor.

Bu aralar anakız son vakitlerimiz. salı günü askerlik başlıyor :))) Yani okul açılıyor ve kızım anneanneyle başbaşa kalacak. Ben onu merak edicem meleğim beni özleyecek bakalım nasıl geçecek zaman. Bir de okulun belli olmama stresi var. Ne kötü şey şu norm fazlası olmak yahuuuu. her sene başka okul başka insanlar başka öğrenciler başka veliler. Her sene aynı stres aynı sinir. Neyse umarım gönlüme göre olur.

Birde kızıma site yaptım. yetişemiyorum doğrusu blog, site ,hamilelikten beri tuttuğum günlük(el emeği ten kokusu mürekkep kokusu benim için en özeli o) Birde bebeğin güncesi kitabı. Yazarken bile ne uzun sürdü. Ama çoook şey bırakmak istiyorum kızıma... Yazılar anılar ona ait en önemli eşyalar. Tabii bunlar elle tutulup gözle görülenler. Birde mutlu bir insan yetiştirmek. sağlıklı ve güzel bir bebeklik çocukluk gençlik....... Yani huzur benden ona armağan mutluluk sonra özgüven terbiye edep ahlak başarı sağlık...... güzellik v.s. daha yazmadığım beynimin kıvrımlarından geçipte sıraya koyamadığım nice güzellikler. Herşey onun olsun. Dünyada güzel kabul edilen değerli olan ne varsa hepsi onun. Belki hepsini veremem ama ben üzerime düşeni yapmaya yeminliyim.

Kuzucum bu aralar emekleme işini iyice hızlandırdı. heleki bir kapı sesi duysun hızle emekliyoruz acaba dede beni yine götürürmü? Yalvaran gözlerle bakıyoruz eğer gidemezsek önce yıkılmış bir eda sonra hıııı hıııı diye bana derdini anlatma sonrada sonuç değişmemişse ağlama. Ama kızımın suçu yok hep dedesi alıştırdı onu parklara bahçelere:)))

Bir de kötühaber var tabii. Kızım artık emmiyor. Tam üçgündür emmek istemiyor. Yani 11 ay süren emme maceramız burada sona erdi. Yani kızım benden bi adım daha uzaklaştı. İlginç belki ama doğumu da ben aradaki bağın azalması olarak görürdüm. İçimdeyken en yakınımdayken dünyaya gözlerini açınca benden bi adım uzaklaşmıştı. Emzirmek ise aramızdaki en güçlü bağ. Şimdi oda koptu. Oysa ben 2 yaşına kadar emzirmek istiyordum:((( Neyse bu kadar süre emzirebilmek içinde bayağı bir mücadele verdim doğrusu.

Çok uykum geldi vakit bulunca görüşmek üzere...




16 Ağustos 2009 Pazar

Hasretten fırsat kalmadı galiba :))

Kızım için oluşturduğum blog biraz hasret nameleri ile doldu. Şöyle bi bakınca yavru kuşumun gelişiminden neler yaptığından hiç bahsetmemişim. Şimdi sıra kızımda galiba.

Babamız gelince ilk fırsatta tatil dedik ihtiyacımız olan. Ve ilk üç kişilik tatilimize çıktık. Ben çok uzun süren tatilleri sevmem evimi sonra ankarayı çok özlerim. sessiz sakin ve bir o kadar da güzel olması hasebiyle Datçayı seçtik tatil için.Kızım ilk iki gün pek hoşlanmadı denizden. Her deneme göz yaşlarıyla sonuçlandı. Sonra öyle bir alıştı ki çıkmak istemedi sudan. aslında önceleri zor geçer diye düşünmüştüm hem yolculuk hem de tatil. Ama korktuğumuz gibi olmadı. Hiç üzmedi ceylan gözlü kızım.

Tatilden döndüğümüzde göreve çok az kalmıştı zaten. Eş dost ana baba derken o zamanda çok kısa sürede bitti.Ve gözü yaşlı uğurladık aşkımızı.

Tabii bütün bunlar olurken kızım bayağı büyüdü. Emeklemeye başladı. Şimdilerde koltuklardan kanepelerden tutunup yürüyor. sonra suyu öğrendi. su isteyince bu buuu diyor. Hem kelime hazinesi gelişti kızımın hem de yeni yeni hareketler öğrendi. Kızınca seni seni deyip parmak sallıyor, bıktım diye yaka sallıyor, kafaları çarpıp tostos yapıyor. Ve benim en çok hoşuma giden el öpüyor. Yani büyüyor artık ve ben bunu görmekten büyük keyif alıyorum. Daha görülüp yaşanılacak öyle çok şey var ki... Umarım o güzel günleri hep birlikte görebiliriz.



13 Ağustos 2009 Perşembe

yine gitti



Yine gitti. Giderken de yüreğimide götürdü. Sonre gülüşlerimi mutluluğu belkide. Bir garip hüzün kaldı ondan geriye yüreğimde. Bir de kuzucum yavrucum ondan emanet. Ve yine hasret, yüreğimin kaldıramayacağı kadar ağır.

Bir önceki yazımda geleceğinden bahsetmiştim kara gözlü yarin. Şimdi yine hüzünle gidişlerden bahsediyorum.Yani hayat tekerrürden ibaret. Gitmeler kalmalar özlemlerden ibaret bizim tekerrür eden hayatımız. ama bu sefer daha da zor, hem benim için hem aşkım hem de zeynebim için. Bu sefer bekleyen iki çift göz ağlayan iki çift göz...bilmiyorum kızım farkında mı babasının yokluğunun. Aslında ben ikimizin yerine de üzülüp gözyaşı döküyorum.

Yine sığındık limanımıza. Yine anneannedeyiz yine paylaşıldıkça azalıyor hüzünlerimiz. Yine yalnız olmadığmızı bilmek güven veriyor. Onlarsız bi hayatta ne yapardım bilemiyorum.aslında Şimdilerde daha çok uyuyor daha çok dinleniyorum ama kocamı özlüyorum. Yine şükranlarımı sunuyorum biriick aileme iyiki varsınız iyiki yanımızdasınız kzıım ve benim için vazgçilmezsiniz

Kocacım hayat arkadaşım can yoldaşım eşim seni şimdiden çok özledim.