18 Haziran 2009 Perşembe

GECENİN TENHA KOYLARINDA BİR BAŞIMA

Bir mumun titrek aydınlığında yazıyorum. Camdan toprağın kokusunu duyuyorum, yalnızım gecenin tenha koylarında. Bu gecemi gözyaşlarımla ıslatıyorum. Nice hüzün kokan gecenin ardından gözyaşlarım akıyor yüreğime. Yürerğim daralıyor çaresizliğimle. sevgin özlemin sıcaklığın ve gidişin parçalıyor içimi.Gözlerinin sıcaklığıyla ısınan yüreğim donuyor kuytu bir ankara gecesinde. GEceyi hüzne hüznü geceye katıyorum.Ve satır aralarına sıkıştırıyorum acılarımı sevgimi üçümüzü belki de. Bilinmezliklerin içinde yoğruluyorum yalnızlık bu kadar yakınımdayken. ellerini tutamıyor olmak ne acı gözlerine bakamamak...

bir güneş doğacak belki bu gecenin sabahında ve aydınlığında kaybolacak karanlıklar. Kimbilir o güneşle baraber kavuşuruz hiç ayrılmamak üzere. Kimbilir gecemiz bile aydın olur o zaman. Sen Ankara da yoksun. Sensizliğe alışmak zorunda olmaktan nefret ediyorum.Oysa daha senli dakikaların tadını çıkaramadım. Hani dedin ya doyamadım diye işte bendeDOYAMADIM... Şimdilerde vakit sensizlik vakit sessizlik vakit yalnızlık. zamanın tiktakına takılı kaldım geleceğin bilinmezliği içinde. Ama bekliyorum seni ve hep bekleyeceğim ta kiiii yüreğimin gücümün yettiği yere kadar...

Bir tren kalkar bu gece yüreğimden. ayrılıktan lokomotif peşinde hüzünde vagonlar.Saat gecenin bir yarısı, gün doğumunu beklemez AYRILIKLAR...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder