16 Ağustos 2011 Salı

hüzün.....





Bir hüzün kaplar bazen beni. Yüreğimin en kuytusundan yükselen bir hüzün... Sonra boğazımda düğümlenir hıçkırıklarım. Kimseye de diyemem... Paylaşmayı da sevmem hüzünleri.  Kimi zaman sebepsiz daraltır beni kimi zaman da....



Aklımda sıraya koyamadıklarım mı beni bu denli daraltan. Yoksa üç gündür eve gelmek istemeyip anneanneye taşınan kızım mı? Ya da gözlerimin içine bakan bir çift hüzünlü göz mü? Belki dostun daralıp kabaran yüreği belki de gözlerindeki çaresizlik yaşları. Bir de derman olamamak var. Sadece dinliyorum ve anlamaya çalşıyorum. Bilmem ki yeter mi su serpmeye yüreklere. Bilmem ki dağıtır mı kara bulutları? bilmem kiiiiii....




Bir de ablacığımı halsiz fersiz bırakan ikizlerimiz var. Onların ağlayan minicik yüreklerine mi yansam yoksa kardeşimin içindeki fırtınalara mı? 




Herkes için iyi dileklerim var sadece. Çünkü en az onlar kadar çaresizim. Elimin uzanabildiği yere kadar varım birde dilimden dökülebilen sözcükler kadar... 


Neyse ki yarın kuzu geliyor. En azından benim derdime derman var. Çünkü çooooook özledim kızımı. Allah beni Onsuz bırakmasın. 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder